KRİYOTERAPİ
( Dondurma )

Kriyoterapi, aşırı düşük sıcaklıkların kullanıldığı bir tedavi yöntemidir. İsim, Yunanca "kryos" (soğuk) ve "therapeia" (tedavi) kelimelerinden türetilmiştir. Kriyoterapi, genellikle sıvı azot gibi aşırı soğuk maddeler kullanılarak hücrelerin dondurulup yok edildiği bir uygulamadır. Cilt lezyonları, siğil, benler ve hatta bazı kanser türlerinin tedavisinde kullanılabilir. Sıvı azotun sıcaklığı -196°C'dir ve bu sıvı azot, cilt lezyonlarına direkt veya dolaylı yoldan uygulanır. Soğuk uygulama hızla hücrelerin suyunu dondurur ve hücre zarının bütünlüğünü bozar. Buna bağlı olarak, hücreler nekroza uğrar ve ölürler. Bu, vücudun bağışıklık sistemini tetikler ve hasarlı doku temizlenir.

Cilt lezyonları, özellikle siğiller, kriyoterapi ile tedavi edilebilir. Bu tedavi yöntemi genellikle cildiye uzmanları tarafından tercih edilir. Kriyoterapi siğil tedavisinde, genellikle ilk seçilen tedavi yöntemlerinden biridir. Sıvı azor direkt olarak siğilin üzerine uygulanır. Bu uygulama siğil hücrelerinin donmasına ve ölmesine neden olur, birkaç seans ardından siğilin düşmesine sebep olur. Kriyoterapi benler ve solar keratoz gibi cilt lezyonlarının giderilmesi için de kullanılabilir.

Kriyoterapi, belirlenen alana sıvı azotun püskürtülmesi ile yapılan bir tedavi yöntemidir. Bu işlem sırasında, sıvı azot çevre dokuya zarar verebileceği için, lezyon çevresindeki sağlıklı doku, koruyucu bantlar veya kremler ile korunabilir. Sıvı azot içeren bir tüpten lezyon üzerine azot püskürtülür. Bu işlem, genellikle hücrelerin donmasını ve ardından ölmesini sağlar. Dondurma süresi, genellikle saniyeler içinde, lezyonun tipine, büyüklüğüne ve derinliğine bağlıdır. Dondurulmuş alan birkaç dakika içinde normal sıcaklığa geri döner ve bu süre zarfında, donmuş hücreler ölür ve vücut tarafından atılır. İşlem anında ağrısız olan kriyoterapi, dokunun normal sıcaklığına dönmesi aşamasında maalesef ağrıya neden olabilir. Birkaç hafta sonra, alan iyileşir; tedavi edilen bölge kabuklanabilir ve sonunda dökülerek yerini yeni, sağlıklı cilt hücrelerine bırakır. Doktorunuz, birkaç hafta sonra tedavi edilen alanı kontrol eder ve eğer lezyon tamamen ortadan kalkmamışsa, işlem tekrarlanır. Kriyoterapi sonrası ciltte hafif bir renk değişikliği olabilir.

Kriyoterapi genellikle etkili bir tedavi yöntemidir tedavi sonrası çoğunlukla siğiller ortadan kalkar. Ancak, siğillerin tekrarlaması mümkündür. Siğillerin tekrarlaması, genellikle virüsün cildin daha derin katmanlarında halen mevcut olmasından kaynaklanır. Kriyoterapi genellikle cildin üst katmanındaki kısımları tahrip eder. Siğilin kök kısmına yeterince etki edemez. Bu yüzden derin yerleşimli siğiller tedavi sonrasında nüks eder.

Siğillerin tekrarlaması her zaman bir olasılıktır, kriyoterapi sonrası siğiller tekrarlar veya kriyoterapiye rağmen yok olmazsa, doktorunuzla tekrar görüşmeli ve fraksiyonel lazer gibi diğer tedavi seçeneklerini değerlendirmelisiniz.

Kriyoterapi sonrası iyileşme süreci kişiden kişiye ve tedavi edilen lezyonun büyüklüğüne, tipine ve konumuna bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Genellikle, tedavi edilen alanın iyileşmesi birkaç hafta sürer. Bu süre zarfında, dondurulmuş alan kabuklaşabilir ve ardından dökülerek yerini yeni, sağlıklı cilt hücrelerine bırakabilir.

Kriyoterapi seans aralığı minimum 2 hafta olmalıdır. Tedavi edilen alan tamamen iyileşmeden önce bir sonraki kriyoterapi seansının gerçekleştirilmesi önerilmez. Bu süre de genellikle 2-4 hafta sürer.

Kriyoterapi, genellikle non-invaziv ve etkili bir tedavi yöntemi olmasına rağmen, bazı potansiyel dezavantajlara sahiptir. Öncelikle, kriyoterapinin etkisi çoğu zaman lezyonun sınırlarını aşar ve çevredeki sağlıklı doku üzerinde de tahribata yol açar. Bu geniş yüzey tahribatı, hem iyileşme sürecini uzatır hem de lokal ağrı ve rahatsızlığa neden olur. Ayrıca, kriyoterapinin derin doku üzerindeki etkisi sınırlıdır; bu da yüzeyel siğillerin tedavisinde etkilidir ancak daha derin doku katmanlarına yerleşmiş lezyonları tamamen yok edemez. Bu, siğil tedavisinde nüks oranının diğer yöntemlerden yüksek olmasına neden olur. Ayrıca tedavi edilen alanda istenmeyen renk değişikliklerine yol açabilir. Bu durum, özellikle koyu tenli bireylerde belirgindir ve estetik açıdan rahatsız edici olabilir.

Gebelikte kriyoterapi yapılabilir. Gebeliğe ve bebeğe herhangi bir zararı yoktur.

Evde kriyoterapi ürünleri piyasada mevcuttur ve genellikle küçük siğillerin tedavisi için etkili olabilirler. Bu ürünler genellikle bir aerosol sprey şeklinde gelir ve siğile doğrudan uygulanır, böylece dondurma etkisi oluşturarak siğili yok eder.

Bununla birlikte, evde kriyoterapi uygulamak bazı riskleri de beraberinde getirir. Eğer yanlış kullanılırsa, ciltte yanıklara neden olabilir. Ayrıca, daha büyük siğiller veya yüz gibi hassas bölgelerde bulunan siğiller evde tedavi edilmemelidir. Büyük ve derin yerleşimli siğiller evde kriyoterapi ile yeterince tedavi edilemezse daha fazla yayılır.

Sonuç olarak evde kriyoterapi yapılacaksa da doktor önerisi doğrultusunda yapılmalıdır.

Kriyoterapi fiyatları lezyonun sayısına ve büyüklüğüne göre değişkenlik gösterir. Ayrıca kaç seans uygulanacağı belli olmadığından net bir fiyat bilgisi edinmeniz mümkün olmaz. Siğil tedavi merkezimizde yüksek nüks oranı ve dezavantajları nedeni ile kriyoterapi tedavisini tercih etmemekteyiz. Bu nedenle herhangi bir fiyatlandırma yapmamaktayız. Kriyoterapi tedavisi arayışında olan hastalarımız başka merkezlerden ücret bilgisi talep edebilirler.